Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı, Kuşadası

Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı, Kuşadası

Yıllardır Kuşadasına gideriz ama hiç içinde kalmamıştık. Bu gidişimizde otel olarak, hep önünden geçtiğimiz Öküz Mehmet Paşa Kervansarayında kalmayı tercih ettik. Bu kervansaray, 1618 yılında deniz saldırılarına karşı, zamanın sadrazamı Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılmış, çok hoş sıradışı bir yapı. En az bir metre genişliğinde taş duvarlardan oluşuyor. Çift katlı bir yapı, ortada avlusu var, avlunun çevresini ise revak ve odalar sarıyor. Sadece 26 oda mevcut. Üst kattaki odalar, otel odaları olarak kullanılıyor, alt katta ise, halı, mücevher satış dükkanları mevcut. Daha sonra mistik havası korunarak ve orijinaline sadık kalınarak restore edilmiş. Öküz Mehmet Paşa Kervensarayından, Evliya Çelebi'nin "Seyahatname" sinde de bahsedilmektedir. Kervansaray, 1966 yılında "Club Med" tarafından kiralanıp "Turistik" Konaklama İşletmesi" olarak hizmete açılmıştır. Bugün de, otel olarak kullanılmaktadır.
Taş yapıdan dolayı içerisi serin, odaların tavanı yüksek. Her odada ocak ve niş (duvar içinde bırakılan oyuk, göz) mevcut.
Oteldeki odaların isimleri de çok ilginç: Omlet, Öküz, Pek, Raya, Saz, Şalvar, Tamam,Divan, Enfes, Fıkra, Gaga, Hayat, İşsiz, İyi, Jilet, Kare, Naz, Usta, Uryan, Var, Yolcu , Atlet, Cici, Çabuk ve Zafer.
Mistik havası insanı kervansarayın yapıldığı yıla götürüyor.
Kervansaray'ın bir diğer özelliği ise kuşları. Çok sayıda kuş yuva yapmış, kırlangıçlar, beyaz güvercinler var. Kuşadası'nın adının hakkını veriyor gerçekten.
Kuşadası'nda görülmesi gereken diğer yer de, Güvercin Ada'dır. Güvercin Ada, üzerinde bir kale bulunan mendirek ile karaya bağlı bir adadır. Tarihi, bizanslılara kadar uzanır. Korsan adası olarak bilinmektedir. İçinde, restaurant ve cafe mevcuttur. Geceleri ışıklandırılınca çok hoş bir görüntüsü oluyor.
Kuşadasında kahvaltı için Kirazlı Köy Kahvaltısını ve akşam yemeği için Marina'daki Be-Bop'da deniz ürünleri yemeği tavsiye ederiz.
Kuşadası'nda denize girmek için Milli Parkı tavsiye ederiz. Mayıs ayında tabii henüz tesisler açılmamıştı ama gene de denize bir kere girebildik. Tesisler açılmadığı ve ortalık fazla kalabalık olmadığı için bir yaban domuzu ormandan plaja kadar indi ama sonra cep telefonuyla etrafını saran insanlardan korkup kaçtı.
Kuşadasına gelmişken çevrede gezmek için önerebileceğim önemli bir yer, Doğanbey Köyü'dür. Doğanbey Köyü, 1900 lerin başında mubadele ile giden rumların taş evlerinin bulunduğu bir köy. Şimdilerde aslına uygun restore ediliyor ve satılıyor. Önemli müşterileri de İngilizler. Doğanbey Köyü hakkındaki gezi notlarımız ve nasıl gidileceğini haritada görmek için tıklayınız.

Etiketler: ,